KOZMİK MERCEK PART 2
Teleskobun gücü, topladığı ışık miktarıyla orantılıdır; dolayısıyla çapı büyüdükçe biriktirme kabiliyeti artar. Bu mantığı benimseyen William Herschel, 1774’te yarattığı dev ölçekli model ve sonrasında geliştirdiği 400 teleskopla bir mucit; yedi yıl sonra Uranüs’ü keşfederek bir bilim adamı olarak kabul edilir.
olarak kabul edilir. 1
1800’lere geldiğimizde güneşin kızılötesi ışıma özelliğini keşfeden bu dahiden biraz daha bahsedersek asıl konumuzdan kopacağımızı fark ediyoruz ve tadında bırakıp detaylı bilgi edinmek isteyenleri Bath’teki Herschel Astronomi Müzesi’ni gezmeye davet ediyoruz. 2009’da genişlemekte olduğunu Hooker ile tespit etti. Hatta astronomun gökbilimine katkıları, adını taşıyan bir uzay teleskobunun NASA tarafından 1990’da Samanyolu’na fırlatılmasıyla tescillendi. Hale ise Mount Palomar Gözlemevi’nde yerini aldığında 200 inçlik boyutuyla dünyanın en büyüğü kabul ediliyordu; ta ki yedi yıl sonra Rusya 238 inçlik BTA-6’yı üretene kadar. Bundan sonraki Amerika- Rusya ve uzay savaşları ile tırmanan gerilimi tahmin ediyorsunuzdur. Bu sayede teleskop teknolojisi, gümüş ve alüminyum kaplı aynalarla ışık toplama güçleri çoğaltılarak güncellendi.
80’lerde daha büyüklerini yaratma fikrini tetikleyense aktif optiklerden uyarlanabilir olanlara geçiş sağlanmasıydı. Artık optik distorsiyonu minimize eden adaptif sistemle Dünya’nın sapma payı hesaplanabiliyordu. Tabii bu ölçüm, bilgisayarların yaygınlaşması ile mümkün oldu. Ayaklarımızı yeryüzünden ayırmayıp 90’larda uzaya gönderilen Hubble teleskobu ile yazımızı sonlandırıyoruz zira tarihçenin devamı küçük bir uzay seyahatini beraberinde getiriyor ve bu da birkaç sayfa daha demek olup bilim dergisi kıvamına geçme riski taşıyor. 24 Nisan 1990’da uzaya fırlatılan Hubble, bugün Dünya’nın atmosferi ve ışık kirliliği olmaksızın uzaydan gezegenimize hizmet vermeye devam ederek bilgi akışını yerimizden takip etmemize olanak sunuyor. Geçtiğimiz yıl NASA, Dünya’nın uzaydaki bekçisi olarak bilinen Hubble’ın 2021’e kadar tam kapasiteyle çalışacağını açıkladı. Kendimizi onun emin ellerine bırakırken 2018’de gönderilecek kızılötesi James Webb teleskobunu da merak etmiyoruz desek yalan olur.
Hut’un Görev Açılımı
Edwin Hubble’ın adını taşıyan uzay teleskobu 1990’dan bu yana ne yapmakla meşgul?
Hubble, ayrı bir yazıyı hak edecek kadar marifetli olsa da 1990’da NASA tarafından uzaya gönderilen yapay gök cismini, bir alt başlık altında incelemeden geçmemek gerekiyor. Atmosfer filtresini, teleskop ve insan gözü arasından kaldırmayı başaran bu ileri pikselli buluş, Galileo’dan sonra en önemli astronom kabul edilen Edwin Hubble’ın gözünü arkada bırakmayacak yeniliklere yol açtı ve buna devam ediyor. Bu ilk uzay teleskobu değil; fakat hiç kuşku yok, en önemlisi. Kaydettiği ‘ultra derin alan’ adlı fotoğraf, görünür ışıkla alınmış en uzak mesafedeki görüntü.
Fotoğraf kredisi: Edwin Hubble 200-inch Palomar teleskopunda, 1953.