DETERMİNİST YIL
Lüks SUV segmentindeki en etkileyici modellerin Land Rover’ın elinden çıktığına, karşı antitez üretecek sınırlı sayıda insan olduğunu göz önünde bulundurarak soruyoruz; bundan 70 yıl sonra da aynı argümana sırtımızı dayayabilecek miyiz?
Yazı: Simon de Burton
Sorunun cevabını kimse bilmiyor. Tek bildiğimiz bundan 71 yıl önceyi, 1947 yılının yaz aylarında bir günü işaret ediyor. Anglesey adasının Welsh kıyısında, Red Wharf körfezinde kısa bir yürüyüşe çıkan Maurice ve Spencer Wilkes’in ellerine aldıkları çubuklarla kumsalda çizimini yaptıkları ve Rover’ı savaş sonrası tasarımıyla buluşturan gün, hala üzerine konuştuğumuz bir gün olarak otomobil tarihindeki önemini korumaya devam ediyor. Maurice, Rover’ın teknik yöneticisi, Spencer ise markanın yönetici direktörüydü. İkili, Anglesey adasındaki tarlalarının etrafında, vakti zamanında orduda kullanılan jeep’ler ile test sürüşü yaparlardı. İkilinin arabayla olan münasebetleri, onları hem Rover ismine yakışacak hem de farklı arazi tiplerinde kullanılabilecek bir otomobil üretme fikrine ve günün sonunda Land Rover’ı hayata geçirmeye doğru itti.
Rover Company’nin hali hazırdaki motor gücüyle birkaç deneme sürüşüne tabi tutulduktan ve direksiyonun ön konsolun ortasına yerleştirildiği alternatiflerden sonra iki kardeş, 80 inç tekerlek açıklığında, 1600cc’lik ve 55 beygir gücündeki motorda ve 4×4 teknik özelliklerde mutabık kaldılar. O dönemdeki çelik eksikliği nedeniyle, yeni tasarımda bolca alüminyum kullanılmasına karar verdikten sonra Haziran 1948’de, Rover Company’nin Solihull tesisinde, Land Rover’ın ilk örnekleri üretim bandına çıktı.
450 Pound’luk fiyatıyla satışa sunulan ilk Land Rover’lar, Rover Company’nin okyanus aşırı ülkelerden nakit para akışını sağlamak üzerine kurgulanan geçici bir üretim olarak değerlendiriliyordu. Ancak modelin bir anda popülerleşmesi, haftalık 100 adet olarak sınırlanan üretim adedinin bir anda 500’e çıkarılmasıyla sonuçlandı. O gün çalışmaya başlayan işte o üretim bandı, satışa sunulan ilk model için 2016 yılına kadar toplamda 5 milyon adetten fazla üretim yaptı.
80 inçlik versiyonla başlayan evrim süreci, Land Rover’ın en son modeli Defender ile bugünkü halini alsa da, bu süreç, Land Rover’ın her dönemin farklı ihtiyaçlarını yerine getirmesi üzerine kademeli bir şekilde ilerledi. Öncelikle iki teker arasındaki açıklık 80’den 86’ya, sonra da 88 inçe çıktı. 107 ve 109 inçlik yeni, uzun modeller tanıtıldı. Akabinde Series 1, 1958’de yerini Series II’ya bıraktı ve modifiye edilmiş IIA ve III modelleriyle, 1980’li yılların başında 90 ve 110 modellerinde yaylı süspansiyondan sarmal yay düzeneğine geçilene kadar, 30 yıl boyunca hükümranlığını sürdürdü.
Defender parametresi
Takvimler 1991’i gösterdiğindeyse, Land Rover efsanesinin, Land Rover Defender ile herkesin aklında yer ettiği şekline ulaştığına tanıklık ettik.
Maurice Wilks 1963 yılında, kardeşi Spencer ise bundan 8 yıl sonra hayata gözlerini yumdu. Eğer hala hayatta olsalardı, kumun üzerindeki basit çizimin bu kadar uzun ömürlü olmasına çok şaşırırlardı. Hatta o çizimin bugün pek çok insan tarafından, çağının en kült tasarımlarından biri olarak kabul gördüğünü fark ettiklerinde, bu bilginin doğruluğundan şüphe duyarlardı. Bugün arabalarla sıkı bir ilişkisi olsun olmasın, pek çok insan bir Defender’ı ya da atalarından birini gördüğünde, rahatlıkla tanıyabiliyor. İster av köpeklerinin peşinden koştuğu çamurlu bir yolda, ister şehir hayatının trendy arabaları arasında olsun, Defender’ın dikkati kendi üzerine çektiği konusunda şüphemiz yok.
Yazının devamını okumak için sizi QP No: 22’nin 103. sayfasını açmaya davet ediyoruz. Abone olmak için abone@qpmagtr.com adresine mail atabilirsiniz.
Fotoğraf kredisi:Paul Smith, 2016 yılında gerçekleşen işbirliği kapsamında tasarladığı Land Rover Defender modeliyle, Londra’da.