BÜYÜK BAŞARILARDA YER ALAN LOGO

  • 239 SHARES

Gelinebilecek son noktayı, ya da sınırları zorlayan saatleri yaratmak ve bunu markanın adıyla direkt olarak bağdaştırabilmek, Omega yaklaşık 100 yıldan uzun süredir bunu yapıyor.

İnsanlığın başardığı büyük atılımları düşünün, hem bireysel başarıları hem de toplu olarak aştığımız engelleri. Aklınıza gelen ilk şey ne oluyor? Çoğunluk burada Ay’a ayak bastığımız günü hatırlar, ilk defa dünya dışı bir yerde yürüme fırsatını 1969’da yaşamıştık. Ya da kişisel sınırları anımsayın, 1936’da Jesse Owens’ın Olimpiyatlarda dört altın madalya kazandığı dönemi, Usain Bolt’un ya da Michael Phelps’in art arda dünya rekorları kırdığı anları. İnsanlığa dair aklınıza gelen daha büyük bir başarı varsa saydıklarımızla tekrar mukayese edin. 1932’den beri Omega, Olimpiyatların resmi destekçisi, kırılan her rekorda ya da kazanılan her madalyada Omega referans noktasıydı, yani herkesin koşulsuz güven duyduğu manüfaktürdü. Ay’a ayak basarken de Omega Dünya dışı koşullarda canlı kalabileceğine inanılan üreticiydi, hatta NASA testlerinden geçebilen tek saat Speedmaster’dı. Belki bundan sonra Mars’a gidecek astronotların da bileğinde Omega’nın saatleri olacak, kim bilir? Bir tüccar olan Henri Riekel yaklaşık 100 yıl önce markaya isim olarak Omega’yı önermişti. Yunan alfabesindeki son harf, ulaşılabilecek son nokta. Riekel bu başarıları ön görmüş olamaz zira Melies’nin ‘A Trip To The Moon’u bile 1902’de gösterime girmişti. Onun amacı markaya bir misyon yüklemekti ve Omega bu hedefi açık ve net şekilde tutturmuş görünüyor.