ARZUNUN KANATLARI, ALGISI VE MEKANI

  • 508 SHARES

Uçurtmalar, kanatlar, uçan balonlar, planörler, paraşütler, zeplinler, uçaklar… İnsanoğlunun kuş gibi uçma ve göğü fethetme arzusu çok eskidir.

Yazı: Bilge Bal

Bu yazıya uçabilme arzumuzu gösteren tanıdık sahnelerle başlayacak olursak, ilk örnekleri kendi çocukluğumuzdan verebiliriz. Çocukken rüzgarlı bir havada uçurtmasıyla açık alanda koşmayan; Selma Lagerlöf’ün Uçan Kaz (1906) romanındaki küçük Nils gibi Kaz Martin’in kanadında türlü maceralara yol almayı düşlemeyen ya da Jules Verne’in Balonla Beş Hafta (1863) kitabında Dr. Fergusson’un arkadaşlarıyla Afrika’yı keşfe çıktığı tehlikeli balon yolculuğunda olmayı istemeyen var mı? Sanırım yoktur. Sadece çocukluğumuzun hayal dünyasından değil, sonradan öğrendiğimiz, karşılaştığımız başka uçma denemeleri ve girişimlerini de hatırlayabiliriz tabii: Hindenburg (1975) filminde anlatılan, 1930’larda o güne kadar üretilmiş en büyük zeplinin trajik hikayesini ya da Amazing Stories serisindeki Flying Man (1929) çizgi roman karakterini, Superman çizgi romanlarında (ilk baskısı, 1933) Clark Kent’in peleriniyle kentin üzerinde uçarak her seferinde kötüleri yendiği kahramanlık maceralarını…

Çok daha geriye de giderek, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anlattığı Hazerfan Ahmet Çelebi’yi, onun 1632 yılında kuşlarınkine benzer yapma kanatlarıyla Galata Kulesi’nden Doğancılar’a uçuş efsanesi de gelebilir aklımıza. Büyük bir ressam olduğu kadar anatomist ve mühendis de olduğu bilinen Leonardo da Vinci’nin kuş ve sinek gibi kanatlı hayvanların anatomik yapılarını incelediğini; 1480’lerde gözlemleri sonucu elde ettiği mekanik prensiplerle tasarladığı türlü mekanizmalar, kanatlar, helikopter vari mekanik uçma araçlarına ait çizimlerini de biliyoruz. Otto Lilienthal’ı ve onun leylekleri izleyerek 1890’larda tasarladığı motorsuz uçma aracı, planörü de unutmayalım. Tüm bu çabalara ve denemelere rağmen uzun bir mesafeyi kesintisiz uçma arzusu 20. yüzyılın başına kadar hayalden öteye geçememiş tam anlamıyla gerçekleştirilememiştir.

Ta ki 17 Aralık 1903 tarihine kadar… Saat 10.35’te Kuzey Carolina’nın çeperinde, Kitty Hawk’ın dört mil kadar güneyinde kalan bir alanda, Wright kardeşlerden Orville ilk denemede beş şahidin gözleri önünde 120 feet (yaklaşık 36.78 metre) yükseklikte 12 saniye kalır. Wilbur Wright ise aynı gün peşpeşe yaptıkları denemelerin dördüncüsünde 825 feet (yaklaşık 252 metre) yükseklikte 59 saniye kalmayı başarır. Böylece yüzyıllar öncesine dayanan uçan bir makineyi kullanma girişimi, pervaneli, iki kanatlı ve motorlu ilk uçak Wright Flyer I ile tarihin başarı hanesine yazılır. 1914’te sivil taşımacılık hava hizmeti başlar ve aynı tarihte yine Birinci Dünya Savaşı’nda, askeri uçaklar savaşın önemli bir aktörü olur. 1924’te hükümetler ulusal havayollarını kurmaya girişir ve 1927’de Charles Lindbergh’in New York-Paris arası kesintisiz uçusuyla havacılık büyük bir faaliyet alanı olarak hizmete başlar. 1934 yılında 10 yolcu kapasiteli ve saatte 155 mil yol alan Boeing 247; 1958’de ise 185 yolcuyla saatte 550 mil yapabilen Boeing 707 üretilir.

Yazının devamını QP No:25 66. sayfadan itibaren okumaya devam edebilirsiniz. QP’ye abone olmak için ise abone@qpmagtr.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.