300 SL -GULLWING-

Başlıkta “spor otomobillerde bir dönüm noktası” da diyebilirdik. Efe Uygur, Mercedes-Benz’in unutulmayan klasiklerinden olan modeli irdeliyor.

DİRİLİŞ
İkinci Dünya Savaşındaki büyük duraksamadan sonra Mercedes – Benz, yeni bir spor otomobil ile başarılı bir geri dönüş yapıp, markanın yıldızını yeniden parlatmak istiyordu. Bu yeni otomobil, “Silver Arrow”un motor sporlarındaki başarısını devam ettirecek, hızlı, hafif ve aynı zamanda da düşük maliyetli olmalıydı. Sonuç hayranlık uyandırıcı oldu. 1952 yılında ortaya çıkan W194 kodlu ilk 300 SL, katıldığı 5 yarışın 4’ünden zaferle ayrılarak, hayal edilenden çok daha fazlasını yaptığında gazeteler Mercedes-Benz’in dünyanın en iyi otomobilini yaptığını yazıyordu.

AMERİKAN RÜYASI
Le Mans ve Carrera Panamerica gibi önemli yarışlardan zaferle ayrılan 300 SL, Amerikalı otomobil ithalatçısı Max Hoffman’a bir fikir vermişti. Hoffman, bu başarılı ve martı kanadını anımsatan kapılarıyla eşsiz otomobilin, seri üretim versiyonunu Amerika pazarına çıkarmak istiyordu. Biraz çılgınca bir fikirdi ama Unterturkheim’daki yöneticiler bu fikre olumlu yaklaştı. W198 kodlu 300 SL, 1954 yılında yola çıktı.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Mercedes–Benz’in “SL” geleneğini başlatan 300 SL, spor otomobillerde de yeni bir devrin başlangıcı oldu. Kusursuz tasarımı ve ileri teknolojisiyle, 1950’li yılların limitlerini zorluyordu. Üretildiği ilk günden bugüne kadar, otomobil dünyasının zirvesinde kalmayı başaran 300 SL Mercedes–Benz’e, dünya çapında populerliğinin yanı sıra hesap edilemez bir prestij de kazandırdı.

1951: Haziran ayında Lang, Kling Ve Neubauer, yeni modelin tasarımını tartışmak için Rudolf Uhlenhaut, tasarım şefi Frank Roller ve teknik müdür Fritz Nallinger ile bir araya geldi. W194 kodlu yeni yarış otomobili 300 SL, Kasım ayında Nürburgring’te ilk testine çıktı. 300 rakamı 3.0 litrelik motor hacmini, SL harfleri ise spor-hafif anlamına gelen “Sport-Licht” kelimelerini ifade ediyordu. Test otomobili yalnızca, borulardan oluşan bir şaseden ve koltuktan ibaretti. Uhlenhaut’un uçak tasarımından etkilenerek geliştirdiği boru şase(spaceframe) çok başarılı ve şaşırtıcı derecede hafifti (yaklaşık 50 kg).

1952: Mart ayında W194 basına tanıtıldı. Mercedes-Benz’in tanıdık gümüş rengine boyanmış otomobilin önünde markanın yıldızı da büyük bir örneğiyle yerini almıştı. Ancak otomobilin sabit tasarlanan tavanı, 1950’li yılların yarış otomobilleri için pek sık görülen bir durum değildi. Boru şasesi nedeniyle kapılar için neredeyse yer de kalmamıştı. Bu duruma Mercedes – Benz mühendislerinin bulduğu çözüm bir tasarım efsanesi yarattı; ilk kez bir otomobilin kapıları yukarıya doğru açılıyordu. 1952 yılı Mercedes – Benz için muhteşem geçti: W194, Carrera Panamericana, Berne Grand Prix, Le Mans 24 Saat ve Nürburgring Jubilee Grand Prix’inden zaferle ayrılmış, Mille Miglia’da ise ikinci olmuştu.

1953: FW194 001 koduyla ortaya çıkan yarış otomobili prototipi, Rudolf Uhlenhaut tarafından geliştirildi. W194’ün geliştirilmiş versiyonu, bir çok teknik iyileştirmeye ve enjeksiyon sistemi gibi yeniliklere sahipti. Prototip olarak kaldı ancak 300 SL’in yol versiyonu için iyi bir altyapı oluşturacaktı.

1954: Şubat ayında W198 kodlu seri üretim 300 SL Coupe, “New York International Auto Show”da tanıtıldı. Enjeksiyon sistemine sahip ve 250 km/h hıza ulaşabilen ilk seri üretim otomobil ünvanıyla ağustos ayında piyasaya çıktı. Yukarı yönlü açılan kapıları nedeniyle “Gullwing” olarak anılacaktı.

1957: Coupe formlu son 300 SL banttan indi. Amerikalıların talebi üzerine geliştirilen 300 SL Roadster, “Geneva Motor Show”da tanıtıldı ve 1963 yılına kadar toplam 1858 adet üretildi.