DEKORATÖR DEĞİL, MEKANI BİÇİMLENDİREN KİŞİ
Savaş sonrası modern dönemin erkek egemen dünyasında bildik kalıpları yıkarak, onlarca yıl endüstriyi yönlendiren bir kadın…
Yazı: Benan Kapucu
Açık plan ofis sistemleri ve bütünsel tasarım yaklaşımıyla 20’nci yüzyılın en etkili figürlerinden olan Florence Marguerite Knoll Basset, bu yıl 25 Ocak günü, 101 yaşında yaşama veda etti.
İlk eşi ve ortağının adını taşıyan Knoll firmasını, çağının ötesine taşıyan Florence Knoll Bassett, Planning Unit açık ofis sistemiyle modern çalışma ortamını yeniden tarif etti. İncelikli çizgilerde yalın mobilyalar, dekoratif kumaşlar, akışkan çalışma istasyonlarıyla Amerika’da savaş sonrası döneme ait kurumsal ofislerin çehresini değiştirdi. 20’nci yüzyılın ortalarında modern çizgiyi temsil eden Florence Knoll’un tasarımları, bugün bile modern klasikler olarak ofislerde, evlerde, kamusal alanlarda ve müze koleksiyonlarında yerini korumaya devam ediyor.
Florence Marguerite Schust ya da arkadaşlarının verdiği takma isimle Shu, 24 Mayıs 1917 tarihinde Michigan’da doğar. Tasarım dünyasının zirvesine ulaşan hayatı bir trajediyle başlar. Bir fırın şirketini yöneten babası öldüğünde 5, annesi öldüğünde ise 12 yaşındadır. Vasisi onu Michigan Kingswood’da yeni açılan bir kız okuluna kaydeder.
Okulun Fin mimarı Eliel Saarinen aynı zamanda mimarlık ve tasarım dünyasının öncü kurumlarından biri olan Cranbrook Academy of Art’ın da yöneticisidir. Genç Florence Schust okulun mimari güzelliğinin büyüsüne kapılarak, kendisine en uygun okulun bu olduğuna karar verir. Kingswood’da mimarlığa olan özel ilgisi Eliel Saarinen’in dikkatini çeker. Bir süre sonra Saarinen’in büyüyen ailesine katılır; Avrupa seyahatlerinin ve Helsinki’de yazlık evlerinin daimi konuğu olmuştur artık. Eliel Saarinen’in oğlu -New York’taki CBS merkezi, Kennedy Uluslararası Havaalanı TWA Uçuş Merkezi gibi yapıların mimarı- Eero da en yakın arkadaşıdır.
Kingswood’dan mezun olduktan sonra Eliel Saarinen’in önerisiyle zorlu tasarım eğitiminin başlayacağı Cranbrook Academy
of Art’a kaydolur. Londra’daki Architectural
Association’da iki yıl geçirdikten sonra
İkinci Dünya Savaşı’nın patlamasıyla birlikte
Amerika’ya döner. Boston’da, Walter Gropius
ve Marcel Breuer’ın bir yıl boyunca çıraklığını
yapar. Ardından Columbia Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi’nde Mies van der
Rohe’nin stüdyosunda eğitim görür. Bauhaus
fikirlerini Amerika’ya taşıyan bu isimler ve
ailesi gibi gördüğü Eero Saarinen ileride Knoll
markasının geleceğini değiştirecektir. Tasarım
çizgisini belirlerken, ona en çok ilham veren
de şüphesiz titiz ve metodik yaklaşımıyla Mies
van der Rohe olur.
Mimarlık diplomasını ise 1941’de, Chicago’da şu anda Illinois Teknoloji Enstitüsü olan, Armour Institute of Technology’den alır ve mimar Wallace K. Harrison’un ekibinde Rockefeller Center, Birleşmiş Milletler binası ve Lincoln Center projelerinde çalışır. 1943 yılına gelindiğinde, Almanya’da mobilya şirketi olan bir ailenin üçüncü kuşak üyesi Hans Knoll ile evlenir. Onun New York’ta kurmuş olduğu Knoll Associates’in de ortağı olur. Florence bundan sonra 20 yıl boyunca bu markayı, bütün dünyaya yayılan 35 mağazasıyla dünyanın en büyük ve en prestijli tasarım firmasına dönüştürmek için çalışacaktır.
Yazının devamını QP Women No:4’de 118. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz.