YAZLIK BİR FORMALİTE

  • 70 SHARES

Polo tişörtleri giymenin en makbul olduğu aylarda, tasarımın tarihçesinden bahsi açarak 2018 modellerindeki yeni nesil Prada rozetlerine konsantre oluyoruz..

Bir spor dalının moda sahnesini bu denli etkisine aldığı başka bir tasarım daha görülmüş müdür bilenmez ama polo tişörtler süreli trendden ziyade yaz gardıropları ve bavullarında demirbaşa dönüşen bir tasarım. Fikir babası ise ilk aklınıza gelebileceği üzere polo oyuncusu değil, bir tenisçi. René Lacoste, 20’lerde gömlek ve kravatla bu tip bir sporda başarılı olunmayacağını anladığı noktada, kumaş tipi olarak pike kotonu seçmiş; yumuşak yakalı, kısa kollu, üç düğmeli yeni bir tasarımın eskizini çizmiş ve sonra da onu üstünden hiç çıkarmamış.

Kortlardaki hareket kabiliyetini ve aynı ölçüde performansını da artıran bu tasarımın patentini alan Lacoste, 1933 yılında ise örme manüfaktür sahibi André Gillier ile “La Chemise Lacoste”u, ünlü tenis oyuncusunun lakabı ‘timsah’ logosuyla piyasaya sürer. Böylece hem şimdiki ismiyle polo tişörtü hem de bir tasarımda logo kullanılma fikrini yaratan Lacoste’un idealleri tüm dünya tarafından hızlıca benimsenir. Bu arada Amerika’da Ralph Lauren, 1967 yılında kurduğu markaya Polo ismini verirken, Lacoste tişörtlerden ilhamla kendi yorumunu kattığı “mesh” tasarımları inanılmaz bir popülariteye ulaştırarak markasının ismini bu tasarımla özdeşleştirir.

Prada ise polo tişörtlerinde, ters üçgen formundaki amblemi üzerindeki 1919’dan kalma logosuna yer vermektedir. Fakat bu yıl temel nosyonlarından biri olan “anti-status” kavramını yeniden gündeme taşıyan tasarımlarıyla radarımızda. Sadece ters bir üçgen rozetin, doğru renk kodları ve kumaş ile tasarlanmış bir polo tişörtün yeterli olacağı fikrindeler ve bizce yanılmıyorlar.